Kestel Bursa’ya bağlı bir ilçedir. Doğu Roma İmparatorluğu zamanında Kestel ilçesi kale bölgesi olarak kullanıldığı için ismi kalecik anlamında Kestel konulmuştur. Osmanlı İmparatorluğu zamanında Kestel ilçesi bir yerleşim yeri olarak kullanılmaya başlanmıştır. Bundan dolayı Kestel ilçesinde Roma Döneminden kalma kale ve Osmanlı Döneminden kalma yapılar bulunmaktadır.

2543 metre yükseklikteki Uludağ’ın zirve altında kalan bölgesinde bir kısmı yazın kuruyan 7 adet buzul (sirk) gölü bulunur. En önemlileri Kara göl, Kilimli göl, Aynalı göl, Buzlu göl ve yazın kuruyan Heybeli göldür. Volfram madeninin güneydoğusunda bulunan Çayır dere maden atıkları ile yok olmuş bir durumdadır. Koğuk dere ise çiçekler arasında son derece güzeldir.

Eskiden Gürsu bucağına bağlı idi. İlçenin do­ğusunda, Bursa-Yenişehir yol ayrımının 3 km kuzeyinde yer alır. 1895 ve 1908 Yıllığı’na göre Bursa'ya bağlı olan köyde 47 hane yaşıyordu. Kadı sicillerinde Akçeler olarak da anılan bir Gölbaşı köyü vardır. Umur Bey vakıfları arasındaki Gölbaşı bu olmalıdır. Köyde 1927 yılında 158, 1990 yılında 45, 1997 yılında 73 kişi yaşamaktaydı. 1572 tarihli mühimme defterindeki bir kayıtta, köy civarında Yörüklerin yaşadığı ve isyancı medrese öğrenci­lerini korudukları belirtilmektedir. Ancak bu köy, XIX. yüzyıldan önce boşalmıştı. Nitekim Vefik Paşa, dağdaki Karakeçeli Yörüklerinin bir kısmını bu köye yerleştirmiştir. 1848 yılında yayınlanan Karakeçeli Yörükleriyle ilgili yazılan bir kitaba göre, köyü 25 haneli Karakeçeli obası kurmuştur. Aksu deresi içinde Gölbaşı Barajı ve göleti bulunmaktadır. Köye de bu amaçla Gölbaşı denilmiştir. Baraj su­lama amaçlıdır. Yörük köyü olup, eski kayıtlarda Gölbaşı Yörükleri sıklıkla geçmektedir.

Bursa il merkezine 12 km uzaklıkta yer almaktadır. Doğudan gelecek Türk akınlarına karşı Bursa’yı korumak amacıyla Bizans Devlet tarafından yapılmıştır. Kale anlamında Kastel olarak anılan kale Osmanlı İmparatorluğuna geçtikten sonra Kestel olarak adlandırılmıştır. Kestel ilçe olması ile bu sınır kale önemini yitirmiştir. Günümüze maalesef Kestel Kalesinin büyük kısmı tahrip olarak ulaşmıştır.

Kestel ilçesine bağlı Derekızık Köyüne 3 km uzaklıkta bulunmaktadır. Uludağ’dan gelen suların dar bir kanyondan 5 metre yükseklikte dökülmesi oluşan Saitabat Şelalesi harika bir görüntü oluşturmaktadır. Doğa sporları ile ilgilenenlerin gözde yerlerinden olan Saitabat Şelalesi yeşil bir çevreye sahiptir. Şelalenin ağaçlar ve rengarenk çiçekler ile kaplı çevresi mesire yeri ve piknik alanı olarak kullanılmaktadır. Suyun sesi eşliğinde serin havasında piknik yapabilir ve dinlenebilirsiniz. Ayrıca Saitabat Şelalesinin yanında kır lokantası, büfe ve çay bahçesi bulunmaktadır. Bu muhteşem manzaraya karşı oturup Saitabat Şelalesinden yemek yiyebilirsiniz.

Geyikli Baba Camisi olarak da anılan Baba Sultan Camii; hamam ve türbeden oluşan küçük bir külliyenin parçasıdır. Caminin hemen yanında Geyikli Baba olarak anılan dervişe ait türbe bulunmaktadır. Baba Sultan Türbesi yöre halkı tarafından yoğun ziyaretçi almaktadır.

Daha önceleri sınır kalesi olarak kullanılan Kestel’e yerleşim yeri olma özelliğini veren Vani Mehmet Efendi tarafından kullanılması için buraya külliye yaptırılmıştır. Vani Mehmed Efendi buraya yerleşen halkın istifade etmesi için; camii, fırın, imaret, medrese ve hamam yaptırmıştır. Bu külliyeden günümüze sadece Vani Mehmet Efendi Camisi ulaşmıştır. Bu caminin avlusunda Vani Mehmet Efendi’nin türbesi bulunmaktadır. Erken Osmanlı döneminden kalan Vani Mehmet Efendi Camii tarihi ve mimarisi ile görülmesi gereken eserlerdendir.